Diyabetin birinci evrede bulgu vermeden ilerleyebildiğini kaydeden Doç. Dr. İskender Ekinci, “Bu nedenle rastgele bir risk faktörü olmayan bireylerin 35 yaşından itibaren her 3 yılda bir açlık kan şekeri seviyesi ile diyabet açısından taranması önerilir” dedi.

Halk ortasında “şeker hastalığı” olarak da bilinen diyabet hakkında açıklamalarda bulunan Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Doç. Dr. İskender Ekinci, birçok hastalık üzere diyabette de erken teşhisin çok büyük ehemmiyete sahip olduğunu söyledi. Doç. Dr. Ekinci, “Diyabet tedavisine erken başlanması hastalığın uzun vadeli seyrini olumlu bir formda etkiler” derken, “Fakat diyabette hastalığın mevcut olduğu ancak şimdi bulgu vermediği bir devir vardır. Bu nedenle rastgele bir risk faktörü olmayan şahısların 35 yaşından itibaren her 3 yılda bir açlık kan şekeri seviyesi ile diyabet açısından taranması önerilmektedir” sözlerini kullandı.

“Dünyada 600 milyon diyabet hastası var”

Diyabeti “Kan şekerini düzenleyen insülin hormonunun pankreas tarafından gereğince üretilememesi yahut üretilen insülinin maksat dokularda istenilen etkiyi gösterememesinden kaynaklanan metabolik bir hastalık” olarak tanımlayan Doç. Dr. Ekinci, “Dünya genelinde toplam 600 milyona yakın bilinen diyabet hadisesi var ve bu sayı süratle artıyor. Diyabet sık susama ve sık idrara çıkma gereksinimi, daima açlık hissi, kilo kaybı, görme değişiklikleri, yorgunluk ve yaraların geç güzelleşmesi üzere şikayetlerle kendini aşikâr eder” diye konuştu. Olayların birçoklarının Tip-2 Diyabet olduğunu kaydeden ve çoğunlukla obezite ve fizikî aktivite azlığının diyabetle yakın alakalı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ekinci, “Sağlıklı bir diyet, tertipli fizikî aktivite, olağan beden tartısının korunması ve sigara içmekten kaçınmak diyabet gelişimini önleyen yahut geciktiren en temel yaklaşımlardır” sözlerini kullandı.

Risk faktörü taşıyanlara yılda bir tarama önerisi

Doç. Dr. Ekinci, “Birinci ve ikinci derece yakınlarında diyabet hastalığı bulunan şahıslar, obez bireyler, insülin direnci tespit edilmiş olan bireyler, daha evvel pre-diyabet tanısı konulmuş olan şahıslar, gebelikte gebelik diyabeti teşhisi konulmuş olan bayanlar, sedanter (hareketsiz) hayatı olan ve fizikî olarak gereğince etkin olmayan şahıslar, yağdan varlıklı posalı besinlerden yoksul beslenen bireyler, uzun mühlet steroid (kortizon) kullanan hastalar, yüksek tansiyonu, kolesterol yüksekliği yahut kalp hastalığı olan bireyler, polikistik over sendromu olan bireyler, organ nakli yapılmış olan bireyler ve 4 kilodan daha ağır bebek doğuran bayanların yılda en az bir kez açlık kan şekeri seviyesinin diyabet açısından taranması tavsiye edilir” diyerek kelamlarını tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı